Perşembe, Kasım 30, 2006

Evet, tamam.Farkındayım çok ara verdim ama bu ara hastalıklardan başımızı kaldıramadık ki.Önce oğlum, sonra ben ve annem, arkasından da eşim derken başımızı kaldıramadık yastıktan.Ahmet'im, benim fındık oğlum, büyüyor.Cümleleri çok güzelleşti ve de şirin.Bir de kime çekti bilmiyorum ama adam kapı gıcırtısına orkestra muamelesi yapıp göbek atmaya başlayan cinsten...Ben öyle değilim ama sanırım dayısına çekti.O da öyleydi.Masal okuma seanslarımız her gece devam ediyor: "Pitap okuu" cümlesini öyle bir söyleyişi var ki insanın bütün kütüphaneyi aşağı indiresi geliyor.Ben kitabı-pardon "Pitap"ı okurken, onun da çıkardığı efekt seslerini duyan olsa, herhalde bana "Sevil Hanım" demez "Sevilcik" der.İnsan çocuklar karşısında ne hallere giriyor, öyle değil mi?Cık kadar veletler, koca koca adamları diz üstü çökertim sırtlarına biniyor da adamların kahkahası ortalığı çınlatıyor...Bizim dedemizin çıkardığı sesleri duysanız...Ama sonuçta her şey onlar için...Oğlum benim geçmişim,geleceğim, bugünüm, her anım , nefesim adeta.Onun yüzüne baktığım zaman ona bir şey olacak sancısı yükseliyor bazen kalbime.İşte o zaman içim acıyor.Hem de çok...Umalım da büyürken tek yarası dizlerinde oluri kalbinde değil....