Perşembe, Eylül 21, 2006

Oğlumun bize katılışı çok güzeldi...



Oğlumun bize katılışı herkes için çok güzel bir olay olmuştu.Her iki tarafında ilk torunu olacağı için Ahmet doğmadan oyuncaklar , örgü kıyafetler, banka hesaplarıyla donatılmıştı bile.Hamileliğim sırasında yaşadığım sağlık sorunları bu bebeği de kaybetme korkusunu gündeme getirmişti.Çünkü oğlumdan önceki hamileliğim düşükle sonuçlanmıştı...Çok şükür herkesin söylediği üzere "Anneee" diye attığı ilk çığlığı hâlâ devam ediyor.Beni gözünden ayırmak istemiyor.Anneannesi gelip hafta içi bizde kalıyor ve beş gün boyunca onunla oluyor ama beni evde sezdiği anda rozet görevini üstleniyor. "Anne baç (bak)", "Anne , kak ayaa (kalk ayağa) " ve daha bilimum cümlelerin başına gelen "Anneee"ler.Sakın yanlış anlaşılmasın; onun sesini duymak cennetten bir müzik gibi ama uyuduğu saatleri iple çeken bir hale geldiğim de oluyor...
Ahmet, Kıbrıs adası gibi bir yerde doğan şanslı bir çocuk.Üstelik de Yengeç burcu ve deniz gördü mü, attığı sevinç çığlıklarını hiç bir şeye değişmem.Ben de bir Balık burcu olduğum için gerisini siz tahmin edin artık...Suya girdiğimiz anda deniz sanki daha da bir güzelleşiyor...Eee, bu yaz tadını iyi çıkardı böcüğüm...
Bezden kesme çalışmaları sonuç vermedi. Konuşma çalışmaları tatmin edici boyutta.Ama sanırım "r"lerle ilgili bir sorun yaşayacağız...
Bu günlerde bilgisayarla oynamak istiyor.İnanmazsınız ama 2 yaşında ve mouse'u kullanmaya çalışıyor.Ben de onun için eğitici CD'ler aldım.Onlar vasıtasıyla 8'e kadar saymayı öğrendi. 2 ile 9'u atlayıp on bile dediği oluyor...
Ahmet'ten aldığım keyfi hiç bir şeye, ama hiç bir şeye değişmem.Sevgiyle kalın...

Oğlum ve Biz

Oğlum ve Biz
Merhaba ...Biz ailecek Kıbırslıyız. Ama benim baba tarafım Ankara'dan 1974 Kıbrıs Barış Harekatında adaya gelen babam önce annemle karşılaşmış, sonra da kibrit kutularında ona gönderdiği mesajlar, günün birinde olmuş düğün davetiyesi.AMa farklı kültürler, ayrı dünyalar hesabı 1985 yılında boşandılar.Ben İzmir, İngiltere derken yeniden kürkçü dükkanına döndüm.Üniversiteyi bitirdim ve daha okuldayken evlendim.
Okul bittikten sonra hamile kaldım ama düşükle sonuçlandı.Altı ay sonra oğluma hamile kaldığımda o kadar sevinmiştim ki, onu da kaybederim korkusuyla, adım atışıma bile çok dikkat ettim.Çok şükür 4 Temmuz 2004 sabah saat 09.15'ta sezeryanla -herkesin anlattığı üzere- "Anneeee" diye ilk çığlığını atan oğlum ben yanına gelene kadar ağlamış.Yanağını yanağıma dayadıkları zaman ise ağlaması ip gibi kesildi. Hâlâ da yanında olmam onda sakinleştirici bir durum yaratıyor.Tabii bu yaramazlık yapmasını da engellemiyor.
Daha önce bir insanı bu kadar sevebileceğim, biri için bu kadar korkacağım aklıma gelmezdi.Evet, çocuk için kendimi çok hazırlamıştım.AMa bu duyguların bu kadar yoğun olacağını tahmin edemezdim.Oğlum için hissettiğim sevgi, bazen beni korkutuyor.Ona bir şey olursa endişesi bazen beni yerimden zıplatıyor.Eminim bu bütün annelere, babalara özel bir şeydir ama benimkisi de böyle bir aşk işte...Önümüzdeki günlerde size maceralarımızı anlatmaya başlayacağım...Sevgiyle kalın...